AB, PKK, KADEK
Doç. Dr. EMİN GÜRSES
Brüksel'de, AB ülkelerinden bazı çevreler PKK stratejisini yönlendirecek kadar bu örgütle yakınlaşmıştır. PKK'nin isim değiştirmek için topladığı 8. kongreden sonra AB'den PKK'yi yasaklama kararı çıkacağı bekleniyordu. Zaten PKK'nin 11 Eylül'den sonra bu isimle ve eski yöntemlerle Avrupa'da faaliyet sürdürmesinin imkânsız olduğu dile getiriliyordu Batı'daki destekçilerince. PKK, içine girdiği uluslararası sistemin çarklarına uyum sağlamak için gerekli adımları atıyor.
PKK'nin yerini alan ve Öcalan'ın başkan seçildiği KADEK'in (Kürdistan Özgürlük ve Demokrasi Kongresi) kuruluş bildirgesinde milliyetçiliğe dayanan bölünme ve parçalanma temelinde oluşturulan 20. yüzyıl sisteminin sorun yaratan temel kaynak olduğunun vurgulanması, PKK'nin geçmişte izlediği ve şiddetin egemen olduğu etnik ayrılıkçı yöntemin çıkmaza girdiğinin kabulüdür. 11 Eylül sonrası değişimlere uygun olarak KADEK'in yurtdışı temsilcilerinden Rıza Erdoğan kongrede, "Şimdi demokratik kuruluş sürecidir. Silahlı mücadele durmuştur" diyordu. Batı'daki destekleyicileri PKK'nin silahlı mücadeleyi kaybettiğini gördü, fakat PKK yönetimi bunu kabul etmekte zorlanıyor ve gelişmeleri yeni bir aşama olarak tanımlamaya çalışıyor.
PKK'nin yerini alan ve Öcalan'ın başkan seçildiği KADEK'in (Kürdistan Özgürlük ve Demokrasi Kongresi) kuruluş bildirgesinde milliyetçiliğe dayanan bölünme ve parçalanma temelinde oluşturulan 20. yüzyıl sisteminin sorun yaratan temel kaynak olduğunun vurgulanması, PKK'nin geçmişte izlediği ve şiddetin egemen olduğu etnik ayrılıkçı yöntemin çıkmaza girdiğinin kabulüdür. 11 Eylül sonrası değişimlere uygun olarak KADEK'in yurtdışı temsilcilerinden Rıza Erdoğan kongrede, "Şimdi demokratik kuruluş sürecidir. Silahlı mücadele durmuştur" diyordu. Batı'daki destekleyicileri PKK'nin silahlı mücadeleyi kaybettiğini gördü, fakat PKK yönetimi bunu kabul etmekte zorlanıyor ve gelişmeleri yeni bir aşama olarak tanımlamaya çalışıyor.
PKK'nin 8. kongresi 4 Nisan'da başladı ve 10 Nisan'da sonuç bildirgesiyle kapandı. İran'da aranan Cemil Bayık kongrenin açış konuşmasını yaptı. Kongreyi PKK'nin sonuncu, KADEK'in ise 1. kongresi ilan etti. PKK adıyla faaliyet yürüten Apocular hareketinde KADEK'le birlikte yeni bir sürecin başlatıldığı ifade edilen kongrede Bayık, Öcalan'ın 1990'larda başlattığı değişim ve yeniden yapılanma sürecinin tamamlandığını açıkladı.
Kongrede KADEK'in, PKK'nin mirasının meşru ve tek temsilcisi olduğu da kaydedildi. Bu karar Brüksel'de PKK'ye destek vermek için yarışan bazı AB'li çevrelerin "KADEK ayrı bir siyasi yapılanmadır" iddiasını zora sokacak.
PKK'nin silahlı birimi ARGK'nin yerine ikame edilen Halk Savunma Birlikleri'nin meşru savunma konumunda kalacaklarını ve uygun koşullar olduğunda bu güçlere ihtiyaç kalmayacağını ifade eden Erdoğan, ABD'nin Irak'a yapacağı olası müdahaleye ise demokratikleşmeye yol açacaksa destek vereceklerini söyleyerek, Washington'a Kuzey Irak'ta bulunan güçlerini gerektiğinde ABD operasyonunun emrine verebilecekleri mesajını da veriyordu. ABD'nin uçan kuşu kontrol ettiği Kuzey Irak'ta bulunan 4 bin civarında PKK'linin burada Washington'a rağmen bulunmaları zaten imkânsızdır.
Washington, Kuzey Irak'taki güçleri silahlandırma ve savaşa hazırlama faaliyetini Barzani ve Talabani taraftarları arasında yoğun olarak sürdürüyor. PKK'nin silahlı güçleri Kuzey Irak'ta kaldıkları sürece bu faaliyette yerlerini alacaklar. Washington'ın en çok güvendiği Barzanı ve Talabani'nin kendi bölgelerindeki sorunları tam olarak çözdükleri söylenemez. Bu nedenle PKK eğer Washington operasyonlarına sokulabilirse ABD için önemli bir güç olur. Fakat bu durum, verdiği hizmet karşılığı ileride ödül isteyecek olan PKK'nin eline Türkiye'ye karşı bir kart verecektir. Ankara ise bunun hesaplarını yapmaktadır.
Barzani'nin KDP'si Bahdinan bölgesindeki özellikle Türkiye sınırındaki aşiretlerle tam bir uyum içinde değil. Mossad Barzaniler'in Yahudi olduğunu yayarak onları yanına çekmeye çalışırken bölgede Barzani'ye şüpheyi arttırdı. Talabani'nin KYB'si ise Soran bölgesinde özellikle İslamcı gruplarla sorunlar yaşıyor. Bağdat, olası bir ABD operasyonunda Ankara'nın Musul ve Kerkük konusunda Türkmenlerin haklarını korumak için harekete geçip geçmeyeceği hesaplarıyla meşgul. Eğer Ankara Washington ile bu konuda anlaşırsa, önemli oranda ABD başarısının yolu açılır. Bağdat bu nedenle Türkmenlere karşı dikkatli. Ankara, bölge istikrarı açısından Bağdat'ın kaygılarını dikkate almalıdır.
Brüksel, Washington'ın 11 Eylül sonrası terör dayatmalarına direnemeyerek PKK'ye yeni çıkış yolu gösterdi. Washington ise Ankara'ya görevimi yaptım mesajını verdi. Şimdi PKK'nin silahlı güçlerine bazı önerilerle giderek Bağdat'a karşı yanına çekmeye çalışacaktır. Kuzey Irak'taki gelişmeler, PKK'yi kullanma hesaplarıyla birlikte yeni bir döneme girebilir.
..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder